4 Mayıs 2012 Cuma

Kürk Mantolu Madonna-Sabahattin Ali


Tarih: 26 Nisan 2012 Perşembe

Yer: Kafe Kafka-Olgunlar /Ankara

Okuma Günlüğü

KÜRK MANTOLU MADONNA'YA KISA BİR YOLCULUK

Her okuma günümüzün bitiminde bir sonraki romanı birlikte belirliyoruz. Aramızdan birisi gönüllü olarak romanı sunma görevi üstleniyor. İlk okuduğumuz roman Kafka'nın Dava'sıydı. Kürk Mantolu Madonna, birlikte okuyacağımız ikinci romandı.  Romanı sunma görevini ben üstlendim. Bu kitabı evdeki kitaplığımızda görmüştüm. Aile bireylerinden birinin daha önce bu kitabı okumasının verdiği güvenle hemen ön plana çıkıp "romanı ben sunabilirim," dedim. Evet, romanı ben anlatacaktım. Nerden bilebilirdim ki Kürk Mantolu Madonna'nın hayatmın romanı olacağını. Eve gittim, kitaplıktan kitabı aldım. Şöyle bir baktım, kısa bir kitaptı; ooo hemen biterdi, ne vardı ki bunda. Sıra kitabı okumaya gelmişti. İşim gereği Bursa-Balıkesir yolculuğuna çıkacaktım. Bavulumu hazırladım. Uzun yoldu, nasıl olsa bitirirdim ben bu romanı. 1 Nisan 2012 pazar günü Bursa'ya gitmek için otobüse bindim. Hemen kitabımı açtım ve okumaya başladım. Sonra Balıkesir'de okumaya devam. Evet, doğru yerdi Balıkesir bu romanı okumak için. Çünkü Raif Efendinin hikayesi Balıkesir'de başlıyordu. 


Nasılda sıradan bir adam gibi gözüküyordu Raif Efendi? İçinde kocaman bir dünyayı taşıdığını nasıl bilebilirdik? Güncel hayatta da böyle değil midir? Yanımızdan geçen, belki de hiç farkına bile varmadığımız, toplumda silik karekter olarak nitelendirdiğimiz insanların çok ilginç hikayeleri olabilir.  Ah Raif Efendi ah!..Ah Maria Puder ah!...Maria, sen böyle gidemezsin! Böyle muhteşem bir roman böyle bitemez! Ankara'ya döndüm. Hızlı bir edebiyat araştırması yaptım. Sabahattin Ali kimdir? Hangi ruh haliyle bu romanı yazmıştır? Bu roman gerçek bir hayattan esinlenerek mi yazmıştır? Ne çok soru vardı aklımda. Kitap nasıl bitecekti peki? Gerçek son nasıldı?
Bu arada Sabahattin Ali ile ilgili iki kitap daha okumuştum sorularımın cevabını bulmak için. Sunumumu hazırlamıştım. Bir önceki okuma günümüzde Kafka'nın Dava adlı kitabını tartışmıştık. İçimizden birisi İstanbul Beyoğlu'nda Cafe Kafka diye bir mekan olduğunu, mekanın içinin Kafka'nın iç dünyası gibi dekore edildiğinden bahsetti. Hepimiz bir "aaaa!..." dedikten sonra "üzülmeyin, Ankara'da var Cafe Kafka" dedi. Hepimizin yüzündeki gülücüklerden, bir sonraki okuma gününün nerde olacağına karar verilmişti bile. 26 Nisan 2012'de güzel bir bahar akşamı Kızılay Olgunlar'da Cafe Kafka'dayız. Heyecanlıyım. Ama çok çalıştım. Aklım Maria Puder'de.
Evet Sabahattin Ali'nin belki de en güzel romanını okuyup tartışmıştık. O gün aramızda bulunan herkes Kürk Mantolu Madonna'dan çok etkilendiğini söylüyordu. Bu romanın her satırının altı çizilebilir. Hani kitapların özetleri çıkarılır ya, Kürk Mantolu Madonna için yapamayız bunu. Kitabın özeti aslında kitabın kendisi.  Üç saatlik bir tartışma yetmezdi, yetmedi...
Bir sürü klasik var binlerce sayfa. Hatta hiç unutmuyorum lisede Sefiller'i okurken nasıl sefillik çektiğimi!..Elbette hepsi çok güzel klasiklerin; ama bu kadar az sayfada bu kadar çok şey anlatan kaç roman var peki? Okuyucunun zihninde açtığı dünya ise milyonlarca  sayfa. İnsanın iç düyasınına dokunan  böylesine güzel, incelikli bir romanı okumak  harika bişey. Kitapta iki  karekter var; Raif Efendi ile Maria Puder.  Eminim ki romanı okuyan herkes bu iki roman karakterinde kendinden mutlaka birşeyler bulacaktır. Romanın şifresi bu bence: İki karekteri milyonlara mal etmek...

NOT: En kısa zamanda size romanla ilgili ayrıntılı bir yazı hazırlayacağım.
"Okurların Dünyası" adı altında biraraya gelen grubumuz 3 Mayıs 2012 Cuma günü iş çıkışında Tunalı Hilmi'de yeni açılan bir kafede (Varuna Del Mundo (http://www.varunagezgin.com/) dünya mutfağının çeşitli lezzetlerini tattıktan sonra, çevirisini Sabahattin Ali'nin , yönetmenliğini Kenan Işık'ın yaptığı, İstanbul Devlet Tiyatroları'nın sergilediği  Sophokles'in ünlü oyunu Antigone'yi Ankara'da Akün Sahnesi'nde izledi. Tiyatro oyunundan sonra yine aynı kafede çay kahve eşliğinde oyun üzerine keyifli bir sohbet sonrasında yenibir etkinlikte buluşmak üzere vedalaşıldı.






Ankara’da “Okurların Dünyası”yla “Gezginler’in Dünyası”nı buluşturan hoş bir  mekân: Cafe del Mundo…







4 yorum:

  1. Kürk Mantolu Madonna'yı henüz okumamış olanlar bu güzel izlenim yazısını okuduktan sonra sanırım artık bu romana daha fazla ilgisiz kalamazlar...

    YanıtlaSil
  2. en kısa sürede mutlaka okumalıyım.

    YanıtlaSil
  3. Sabahattin Ali'nin, yaşamı belgesel oluyor! Sabah Yıldızı 21 Eylül'de vizyonda..

    http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/sinema/2012/08/31/sabahattin-ali-belgesel-oluyor

    YanıtlaSil
  4. Kürk Mantolu Madonna'yı okuduktan sonra bu filmi izlememek olmaz...

    YanıtlaSil