22 Mayıs 2012 Salı

Saatleri Ayarlama Enstitüsü- Ahmet Hamdi Tanpınar




Edebiyat maceramız yine bir Türk Edebiyat Tarihinin kült bir eseriyle devam ediyor.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 1961 yılında yayımlanan bir romanı Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü okuyoruz.
Okuyacağımız yer bu sefer farklı Ankara dışına çıkıyoruz ve Konya'da gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
Tarihimiz Haziran ayı sonu ve Temmuz ayı başı gibi planlanmaktadır. Sunumu MAK arkadaşımız gerçekleştirecektir.


6 yorum:

  1. "Saatlerin Dünyası"na Konya'nın manevi ikliminde keyifli bir yolculuk...

    YanıtlaSil
  2. Ahmet Hamdi tanpınar: "Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır."

    YanıtlaSil
  3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nün unutulmaz karakteri Hayri İrdal'ın ağzından "hürriyet sevdamız":
    “...Benim çocukluğumun belli başlı imtiyazı hürriyetti.

    Bu kelimeyi bugün sadece siyasî manasında kullanıyoruz. Ne yazık! Onu politikaya mahsus bir şey addedenler korkarım ki, hiçbir zaman manasını
    anlamayacaklardır.

    Politikadaki hürriyet, bir yığın hürriyetsizliğin anahtarı veya ardına kadar açık duran kapısıdır.

    Meğer ki dünyanın en kıt nimeti olsun; ve bir tek insan onunla şöyle iyice karnını doyurmak istedi mi etrafındakiler mutlak surette aç kalsınlar.

    Ben bu kadar kendi zıddı ile beraber gelen ve zıtlarının altında kaybolan nesne görmedim.

    Kısa ömrümde yedi sekiz defa memleketimize geldiğini işittim.

    Evet, bir kere bile kimse bana gittiğini söylemediği halde, yedi sekiz defa geldi; ve o geldi diye biz sevincimizden, davul zurna, sokaklara fırladık.

    Nereden gelir? Nasıl birdenbire gider? Veren mi tekrar elimizden alır?

    Yoksa biz mi birdenbire bıkar, ‘Buyurunuz efendim, bendeniz artık hevesimi aldım. Sizin olsun, belki bir işinize yarar!’ diye hediye mi ederiz?

    ...Bir türlü anlayamadım.

    Nihayet şu kanaate vardım ki, ona hiç kimsenin ihtiyacı yoktur.

    ...Hakikaten muhtaç olsaydık, hakikaten sevseydik, o sık sık gelişlerinden birinde adamakıllı yakalar, bir daha gözümüzün önünden, dizimizin dibinden ayırmazdık.”

    YanıtlaSil
  4. Saatleri Nereye Göre Ayarlamalı?

    İstanbul Devlet Tiyatroları’nın Ekim ayı programında, Özgür Yalım’ın Ahmet Hamdi Tanpınar’ın aynı adlı romanından uyarladığı “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” oyununu gördüğümde öncelikle şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Malum, Tanpınar pek öyle tiyatroya uyarlanabilecek yazarlardan değildir. Paul Valéry, Marcel Proust gibi isimlerden etkilenen Ahmet Hamdi, eserlerinde sembolik bir anlatımı tercih eder. Bu sebeple eserlerinin iyi etüt edilmesi ve sembollerin ardındaki sis perdesi aralandığında “temel mesele”nin iyi kavranılması, bu meselenin de sahneye iyi yansıtılabilmesi gerekir. Kitaba kısaca bakalım. Yazar, 1961’de yayımlanan “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nde orta sınıftan Hayri İrdal’ın serüvenini mercek altına alır.

    Vakit heba olmasın da
    Hayri İrdal “aydın” biri değildir, hatta düpedüz cahildir. O yaşına kadar “doğru düzgün” bir iş görmez. Neden sonra, talihi karşısına Halit Ayarcı’yı çıkarır. “Feleğin çemberinden geçmiş” bu zât-ı muhterem, Hayri Bey’in bir filozof (eskilerin deyimiyle feylosof) olduğunu iddia ederek onu da yanına alıp “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nü kurmaya karar verir. Artık bu milletin “değerli” vakti heba olmayacaktır, bütün saatlere “ayar çekilecek”, saati ileri gidene yahut geri kalana (bilhassa geri kalana!) ceza kesilecektir. Ne var ki, bu “dünyanın en modern müessesinde, en mükemmel ve yeni şartlar altında ve bu kadar yenilik içinde çalışan” Hayri, yeni ile eski arasında bocalar. Eski adamdır Hayri, bu “yeni”den anlamaz. Zaten, bildiğimiz gibi Tanpınar’ın anlatmak istediği “modernleşme” sürecinde toplumun (ya da bireylerin) çektiği sancılardır. Bu açıdan bakıldığında, romanın zaman ve mekân bakımından oldukça geniş bir yapısı olduğunu da unutmadan, oyunu başarısız bulduğumu belirtmeliyim.
    İlk olarak, tanınmış edebiyat eserleri sinema ve tiyatroya uyarlandığında esere sadık kalma/kalmama açısından oldukça eleştirilirler. “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nde ise eserin bütünü korun(a)madığı gibi, yapılan eklemeler de oldukça yersiz olmuş. Örneğin kitapta Meşrutiyet sonrası veya Cumhuriyet gibi zaman ibareleri yer almazken, öyle sanıyorum ki “daha kolay anlaşılabilmesi” açısından, bu dönemler tiyatro metnine eklenmiş ve kostüm tasarımı ile de desteklenmiş. Diğer yandan, eserin temel noktası olan “modernleş( e)me(me)” sorunsalı, güldürü ögeleri öne çıkarılarak ortaya konulduğundan, oyun da bir vodvilden farksız hale gelmiş. Olay-zaman örgüsüne bakıldığında ise, seyircinin sahnede 10 -20 yıl önce mahkemede Osmanlı zabitlerinin karşısına çıkan Hayri İrdal’ı izlerken, sonrasında verilen bir baloda benzerine ancak 1980’lerde rastlanabilecek elektronik müzikle karşı karşıya kalabiliyor olması bir hayli şaşırtıcı. Oyuncular açısından bekleneni en çok verebilen isim Halit Ayarcı karakteri ile Aydın Biricik. Doktor Ramiz’i canlandıran İşdar Gökseven ise adeta bir “sitcom”daymış izlenimi uyandırıyor, Hayri İrdal rolünde Atilla Şendil’i biraz “tutkulu” bulduğumu da eklemeliyim.
    Oyun heyecanı ile kitabı birkaç günde okuyup bitirdiğimde oyunun absürd bir “komedi” olmasından endişelenmiştim açıkçası. Neticede ise Tanpınar’ın hayalini kurduğu, yıllar sonra onu onurlandıracak modern, orijinal ve yeni bir üslup ortaya konulamadığı için çok başarılı olunamıyor. Çünkü “Saatleri Ayarlama Enstitüsü her şeyden evvel kendisine inanılmağa muhtaçtır” diyor Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü kuran Halit Ayarcı, ne kadar da haklı. Son sözü Ahmet Hamdi Tanpınar’a bırakalım en iyisi:
    “Elli senede, bir medeniyete (Batı medeniyeti veya modernite diye okunabilir) bütün tarihiyle yetişmek kolay mı?”
    Oyun 25-30 Kasım tarihleri arasında Harbiye Kenter Tiyatrosu’nda. 0212- 246 35 89

    SONER SEZER: Galatasaray Üni., İşletme

    Radikal Gazetesi 11.11.2008

    Yazıya erişim için:
    http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetayV3&ArticleID=907741&CategoryID=39

    YanıtlaSil
  5. Saatlerimizi ayarlıyoruz..!

    http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2012/05/14/saat-ayari-degisecek

    http://ekonomi.milliyet.com.tr/surekli-yaz-saatine-gecilecek-300-milyon-tl-tasarruf-edilecek/ekonomi/ekonomidetay/04.07.2012/1562420/default.htm

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20918627.asp

    YanıtlaSil
  6. Hiç bu kadar keyifli bir kitap okumamıştım,,,,

    YanıtlaSil