DORIAN GRAY'İN PORTRESİ
'Bir Ruhun Hikayesi'
Oscar WILDE
Planlanan Tarih: 19 Mayıs 2012
Mekan: Eymir Gölü, ANKARA
‘Kürk
Mantolu Madonna’ toplantımızda farklı bir uygulama yaptık ve bir
sonraki kitabın seçimini, bu kez sunumdan önce yapmaya karar verdik. Çünkü günün
kitabı, yazarın yaşam öyküsü ve karakterler o kadar etkileyiciydi ki uzun uzun
konuşmak gerekecekti, bölünsün istemedik.. Kitapla ilgili sunum ve tartışmanın
ardından aklımızda hâlâ Sabahattin Ali’ye, Raif Efendi’ye ve Maria Puder’e dair
soru işaretleri kalacağını tahmin etmek hiç de zor değildi.. Bu nedenle bir
yandan Cafe Kafka’nın lezzetlerini tadarak Kürk Mantolu Madonna’ya hazırlanırken
bir yandan da yeni kitabımız için tercihlerimizi belirledik. Fakat bu kez seçim
yapmak öncekiler kadar kolay değildi..
Sıradaki
kitabın yazarı Kıta Avrupa’sı dışında yabancı bir ülkeden, konusu ve dönemi de
öncekilerden farklı olmalıydı.. Aday listemizi bu kriterlere göre
incelediğimizde seçenekler belli isimler üzerinde odaklandı. Ancak eşit oy
sayısıyla birinciliği paylaşan iki eser de aynı yazara ait olunca, gezgince, demokratik
seçim sonuçlarını hiçe sayarak aykırı bir karar verdi.. Doğal olarak seçtiği
kitap da yazarı da aykırı oldu.. Ne mutlu ki bu aykırı kitabı anlatma fırsatı
da bana verildi :)
Bu günlerde, Dorian Gray’in Portresi’ni okuyoruz..
İlk kez 1891'de yayınlanmış olan Oscar Wilde'ın tek romanı..!
İlk kez 1891'de yayınlanmış olan Oscar Wilde'ın tek romanı..!
‘‘How sad it is!
‘‘How sad it is!
I shall grow old, and horrible, and dreadful.
But this portrait will remain always young.’’
Dorian Gray’in Portresi, Oscar Wilde’ın tek romanıdır ancak birçok kişiye ve çeşitli eserlere esin kaynağı olmuştur. Romandan uyarlanan filmlerden bazıları:
The Picture of Dorian Gray (1945)
Le Portrait de Dorian Gray (1977)
The League of Extraordinary Gentlemen (2003)
Dorian (2004)
Dorian Gray (2009)
Eserlerini
doğru yorumlayabilmek için Oscar Wilde’ı daha iyi tanımalı, yaşadığı dönem, özel
hayatı, sanat ve ahlak anlayışı hakkında da bilgi sahibi olmalıyız.
Neler yaşadı, neden yargılandı, nasıl ‘Oscar Wilde’ oldu?
Neler yaşadı, neden yargılandı, nasıl ‘Oscar Wilde’ oldu?
'' Oscar Wilde, kendisi bile dehasının en parlak göstergesinin yaşadığı hayat olduğuna inanıyordu. İrlanda’lı bir şair olan sıradışı annesi ve göz/kulak cerrahı olan çok meşhur bir doktor babası vardı.
Wilde, Viktorya döneminin ortasında doğdu.
Ömrü boyunca nefret edeceği bir dönemdi bu ve herkesin gururla övündüğü
Viktorya ahlakını alt üst etmeyi kendine görev bildi.'' (Ece DORSAY)
Oscar Wilde’ın Gizli Yaşamı (Neil McKENNA, İmge Yayınları)
'' Masalları, öyküleri,
oyunları, denemeleri ve tek romanı Dorian Grayin Portresi ile hem çağının hem
de günümüzün en büyük yazarlarından biri olan Oscar Wilde, bir kadınla evli ve
iki çocuk sahibi olmasına rağmen, aşkı ve cinselliği erkeklerde arıyordu.
Kendisi bu durumu Eski Yunan kültüründen tanıdığımız erkek aşkı geleneğine
dayandırıyor ve tutumunun tamamen Sokratik olduğunu savunuyordu. Ancak bu onun
büyük ahlaksızlık suçuyla yargılanıp iki yıl kürek cezasına çarptırılmasına
engel olamadı.
Hapisten çıktığında hem
bedenen hem de mali açıdan çökmüştü. Elinde -ABDye girerken gümrük memuruna
söylediği gibi- dehasından başka deklare edecek bir şeyi kalmamıştı.
Dehası,
bedenini hayatta tutmaya yetmedi gerçi, ancak adını sonsuza kadar yaşatacağına
kuşku yok... ''
Peki,
böylesine etkileyici bir romana konu olan Dorian Gray kimdir.. nedir..?
İtalyan
bir aktrist? Bir müzisyen? 80’lerde ün yapmış bir rock müzik topluluğu? Frankfurt’ta
bir gece kulübü? Psikolojik bir rahatsızlık?
Dorian Gray olmamak için neler yapmak gerekir? İşte birkaç öneri:
19
Mayıs’ta görüşmek üzere..!
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilRomanı dün bitirdim fakat, bazı bölümleri ikinci kez okuyorum:)güzel bir kitap,,,ayrıca Dorian Gray sadece vitrin bence Lord Henry üzerinde durulmalı,,,iyi okumalar
YanıtlaSilçok güzel bir etkinliğe benziyor, dışardan katılımcı olarak geliebiliyor muyuz?
YanıtlaSilacebe.?
19 Mayıs'ta güzel bir okuma şöleni bizi bekliyor anlaşılan...Roman okumaya yatkın olup da Dorian Gray'in Portresi'nin adını duymayan yok gibidir. yazıldığı dönemdeki edebiyat ortamını sarsmış olmanın ötesinde kendinden sonraki romanları da önemli ölçüde etkilemiş "kült bir roman"ın hem "adını duymak" hem de "okumuş olmak" gerçekten bir ayrıcalık...Şimdiden keyifli söyleşiler...
YanıtlaSilOscar Wilde'ın dünyasını anlamak için güzel bir okuma önerisi:
YanıtlaSilOscar Wilde Tutkular, Acılar, Gülümseyen Deyişler
Şakir Eczacıbaşı
Remzi Kitabevi / Özel Dizi
Şakir Eczacıbaşı, Bernard Shaw: Gülen Düşünceler yapıtından sonra; Oscar Wilde: Tutkular, Acılar, Gülümseyen Deyişler adlı yeni çalışmasında, bu kez, tutuculuğa, dar görüşlülüğe, aşırı kuralcılığa başkaldıran ve böylece yepyeni görüşlere kapıları aralayan başka bir İrlanda'lı yazarı, Oscar Wilde'ı anlatıyor.
Oscar Wilde, yüz yıl önce, 30 Kasım 1900'de ölmüştü. Wilde'ın çok yönlü, karmaşık sanatçı kişiliği hala tartışılıp incleniyor. Wilde, romanı, masalları, öyküleri, şiirleri, denemeleriyle; eşsiz konuşmacılığı, nükteleri, özdeyişleriyle; giyimi kuşamıyla; Estetikçi davranışıyla "Victoria Çağı ahlakı"na karşı saldırıya girişmişti. Bu savaşın bedelini, "Queensberry Davası" sonucunda iki yıl hapis yatarak ödemişti. Wilde, Ondokuzuncu Yüzyıl'da yaşamış "Bir Yirminci Yüzyıl düşünürü"ydü. Yeni döemlerde gerçekleşecek toplumsal gelişmeleri, özgürlük için girişilecek devrimleri seziyor; özellikle sanat alanında yaşanacak patlamaları görüyordu. Teknolojideki atılımlar sonucunda "maddecilik" anlayışının güçlenmesine, bir "endüstriyel tiranlık" oluşmasına, kalabalıklaşan kentlerin sınırsız büyüyüp çirkinleşmesine, doğanın yağmaya uğramasına, insanların özgüvenlerini yitirip köleye dönüşmesine ancak Bireycilik ve Estetikçilik yoluyla karşı konulabileceğine inanıyordu. Sosyalizm'in ise, uzun sürede güçlü, etkin bireyler yaratacağı için yararlı olacağını düşünüyordu.
(Arka Kapak)
yarın ki okuma gününden önce böyle ufkumuzu açan güzel bir yazıyla karşılaşmak ne güzel,,,,
YanıtlaSilgüzel bir mekanda & özel bir günde gerçekleştirdiğimiz 3. okuma toplantımız, kusursuz organizasyon-eksiksiz katılım ve de sürpriz kutlama ile daha da özel oldu benim için.. bu keyifli günde Okurların Dünyası'na katılan ve organizasyonda emeği geçen herkese birkez daha teşekkürler..
YanıtlaSilO güzel sunuşunuz için asıl biz teşekkür ederiz. Bizim ufkumuzu açıp Lord Harry gibilerden uzak durmamız gerektiğini öğrettiniz...
SilDorian gray'in Portresi özlü sözlerle dolu, yer yer insanı "ifrit eden", çileden çıkaran, alabildiğine iğneleyici, macera dolu, melankolik bir roman. Bu romanı, çoluk çocuk, aile boyu, hep birlikte Eymir de göl kenarında değil de söz gelimi kapalı bir mekanda okusaydık sanırım epeyce kasvete boğulurduk. Dorian Gray'in Portresi'ni hep birlikte okuyup tartışmak için bundan daha güzel bir mekan, bundan daha güzel bir organizasyon olamazdı. Sunuş mükemmel, masa nefisti...
YanıtlaSilBütün yönleriyle Oscar Wilde ve onun tek romanı Dorian Gray'in Portresi...
YanıtlaSil"Eğer mağara adamları gülmeyi biliyor olsaydılar tarih başka türlü vuku bulurdu"kitabın en güzel cümlelerinden biri,kitapla ilgili farklı kaynağa ihtiyac duyanlar için: http://www.yorumhane.org/2012/08/oscar-wilde-dorian-grayin-portresi.html
YanıtlaSil